Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü‘nü de bünyesinde barındırmaktadır. Doğu’nun parlayan illerinden biri olan Van doğa, tarih ve kültür çeşmelerinin birlikte aktığı güzel illerimizden biridir. Tarihi bakımdan ise yerleşip yaşanmış en eski medeniyetlere kadar ev sahipliği yapma özelliğini de taşıyor.
İlçenin İsmi ve Konumu
Bahçesaray’ın en eski ve hala da insanların kendi aralarında söylemiş oldukları ismi Müküs’tür. Müküs Arap kökenli bir isim olmakla beraber, Meks kelimesinin çoğul halidir. Kelime anlamı; borçlar, vergiler ve bu olguların toplamı niteliğindedir. Bunun yanı sıra toplantı yeri anlamı olarak da kullanılır.
Bahçesaray’ın tarihi hakkında yazılı olarak sınırlı bilgiler vardır. Zengin bir tarihsel geçmişi olan Bahçesaray hakkında edinilen bu bilgi yetersizliği, merkezlere olan uzaklığından ve Van merkezinin görkemli tarihi olmasındandır. Bahçesaray İlçesi Van gölü çevresinin alışılagelmiş tarihinin yanı sıra, bilinen özel tarihi IV. yüzyıla dayanmaktadır. Şemsettin Sami’nin Kamus-ul Alam eserinde Dicle Irmağının bir yanının İskender Kalesi’den çıktığı yazmaktaydı. Bahsi geçen ve Dicle Irmağının bir yanı olan Müküs Çayı ilçenin 2 km kuzeyinde kaynamaktadır. Bu çayın kaynağından itibaren 3 km üstünde, günümüzde hala İskender Kalesi kalıntıları hala bulunmaktadır.
Bahçesaray İlçesi Tarihçesi
Tarih içerisinde Müküs bazı zamanlar sancak beyliği, bazı zamanlar kaza, bazı zamanlarda ise nahiye statüsünde bulunmaktaydı. Bu statüleri de dönemsel olarak stratejik önemi ile bağlantılı olmuştur.
19. yüzyılda Kırım Bahçesaray’dan ayrılıp buraya yerleşen Kırım Tatar Göçmenleri ismine ithafen bu adı almıştır.
1962 yıllarına kadar Siirt’in Pervari ilçesinin bucağı olmuş iken, sonraları Van ilimizin Gevaş ilçesine bağlı kalmıştır. 1987 yılında ise ilçe olmuştur. 1915 öncesinde çoğunluk olarak Ermeni nüfus ikamet etmekteydi. 1915’de gerçekleşen Ermeni Tehcirinden sonra Ermeniler ilçeyi terk ettiler. İlçede hala bulunan tarihi kiliseler vardır.